20 Kasım 2014 Perşembe

          BEN ŞİMDİ NASIL DÖNMEK İSTEYEYİM. ..

  Türkiye'ye dönmemize haftalar kala ve ben kendimi Türkiye keşmekeşine hazırlamaya çalışırken Amerika bana "işte buraya gidiyorsun dostum" gösterisi yaptı.

    5 aydır buradayız, gördüğüm ağlayan çocuk sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Aslında gülümsemeyen insan sayısı da en çok bu kadar. Herşey insan hayatını kolaylaştıracak şekilde ve havalar da insan şımartanından olunca bütün gün ağzı kulaklarında gezebiliyor insan.

    Dün büyük bir mağazada gezerken bu 👆şekilde  gezmeyeni bize denk geldi. Çığlık çığlığa bir anne... Kızı kıyafetlerin asıldığı askının alt demirine oturup, dengesini kaybedip kafaüstü arkaya düşünce görmeyin annenin öfkesini! Çocuk en fazla 3 yaşında. Canı yanıyor. Annenin ona söylediği kelimelerden eminim en az onun kadar benim de canım yanıyor.  "Niye düştün? " !! Ah o mükemmel soru! Anne canım yanıyor dese de minik, anne o harika soruları sormaktan kendini alamıyor. Bu yaygara en az 10 dk. sürdü. Mağaza kadının çığlıklarıyla inledi.  En son " bir daha düş de kafanı kır inşallah oh olsun" dediğinde derin nefes alıp arkamı döndüm ki sevgilim benden önce davrandı , yine nezaketiyle döven kelimeler kullandığı için kadın aksi bir şey söyleyemedi bile. Eşim pardonla başlayınca kadın türkçe konuşan birinden hiç azar işitmeyeceğini düşünmüş olmalı ki sesi çıkamadı. Eşimin söylediğine göre hiç bu kadar utanarak bakan bir insan görmemiş (eşimle yakın ama ayrı reyonlardaydık bu sırada). Ah senden önce ben başlasaydım cümleye, muhtemelen beni de hiç bu kadar zıvanadan çıkmış görmemiş olacaktın 😏

     Sen söyle sevgili blogukuyucu : Tesadüf mü bu ülkeme ait yadırganacak haller? Tesadüf mü ben her yurtdışına çıktığımda uyarılmak zorunda kalanların genelde bizlerden çıkması? Tesadüf mü benim böyle örnekleri birilerinden dinliyor olmam? Düne kadar burada tek bir insanoğluna sinirlenmemiş olmam tesadüf mü? Coğrafyasına havasına aşık olduğum memleketim,  neden özletmezsin ki insanlarını... Yoksa buradaki ülkesine laf kondurmayanlar kadar iyi bakamıyor musun insanlarına, sokaklarına? Ama yapacak birşey yok bak yine dönüyorum beni düştü düşecek tutan kollarına...

1 yorum:

Bir Tutam Karınca dedi ki...

Malesef aynı şeyleri bende yurtdışında yaşıyorum. Türk olarak genel bir sorunumuz var. Biz buradan kaçmanın türlü yollarını arıyoruz. Biraz huzur ve medeniyet için. Keşke dönüp buradaki karmaşa ile hiç iç içe olmasanız :( Gün geçtikçe , farkındalığı yüksek olan insanlar için yaşanmaz bir hal alıyor. Malesef kafa olarak orta doğu ülkesi olmaktan çıkamıyoruz.